Damla öğretmen
Projemiz; İyi Çocuklar Yetiştirmek...
Bir sınıf öğretmeni olarak güzel yavrularımıza akademik beceriler kazandırmak tabii ki bizim görevimizdir fakat çocuğu sadece akademik olarak ilerletmek onu eksik bırakmaktır. Çocuk öğütlerle değil; yaşayarak, gözlemleyerek ve örnek alarak öğrenmeyi gerçekleştirir. Öğretmenliğinin ilk yıllarından bu yana hep bu ilke üzerine çalışmalarımı gerçekleştirdim. Derslerde zorlanan öğrenciler gerekli destek sağlandığında öğrenmeyi gerçekleştirir fakat hep üzerinde durduğumuz ''Değerlerimiz'' konusunu öğretmezsek artık yapacak hiçbir şey yoktur... Aşağıda yaptığımız çalışmaları görebilirsiniz. Fikir verebilirsem ne mutlu bana...
Depremzedelerimiz İçin...
Yaşanan depremde hepimiz çok üzüldük,çok ağladık,elimizden geldiğince çocukları haberlerden uzak tutmaya çalıştık fakat teknolojik bir çağda yaşıyoruz ve çocuklar istemeden de olsa bu haberleri gördüler,üzüldüler,korktular. Çocuklarımla birlikte beyin fırtınası yaparak ''Oradaki insanlar için ne yapabiliriz?'' diye düşündük ve atkı örmeye karar verdik.İçlerine notlar yazıp zımbaladık. Çocuklar; sadece üzülmenin hiçbir fayda sağlamayacağını, yardım etmenin hem kendilerine hem de insanlara nasıl iyi geldiğini kavramış oldular. Ördüğümüz atkıları tırlarla yerine ulaştırdık.
NOT : Kolileri alan insanlarımızın fotoğrafları da var fakat etik kurallar gereği paylaşmayı doğru bulmadım.
Meraklılara Özel...
Çocukları düşünmeye, sorgulamaya yönlendirmek amacıyla yapmış olduğum bir etkinlik... Okulumun bir duvarını kaplamıştım neredeyse :) ''Düşün Bakalım'' kısmında çocuklarıma cevabı düşündürücü eğlenceli sorular sordum. ''Öğrenelim'' kısmında kültürümüz için önemli bir Türk insanımızı anlatıp yapıştırdım. ''Haydi Şimdi Sen Sor'' kısmında ise soru sorma hakkı çocuklardaydı :)
Keşke Öğretmenim Bilse...
"Keşke Öğretmenim Bilse" isimli bir etkinlik yaptık ve dönem sonuna kadar mezun olana kadar da yapmaya devam edeceğiz. Çocuklar her zaman anılarını anlatmak ister. Hatta anıları hiç bitmez :) Tahmin edersiniz ki bütün anıları dinlemeye zaman da yetmez ama bu kutu sayesinde istedikleri kadar anı anlatabildiler. Bu sayede hem çocuklara fark ettirmeden dikte çalışması yaptırmış oldum hem de paylaşmak istedikleri duyguları öğrendim. Tek bir kural var: Sadece duygularını ifade eden olayları anlatmak. Korkularını,heyecanlarını, sevinçlerini, hüzünlerini... Böylece çocukları yakından tanıyarak iç dünyalarına yolculuk yapmış oldum ve favori etkinliklerimden de biri oldu:)
Minik Yazarlarımız...
Kütüphaneler Haftası kapsamında okuma yazma sürecini tamamlayan mini mini birler olarak kendi kitaplarımızı yazdık. Yaratıcı düşünmeyi, hayal gücünü kullanabilmeyi önemsiyoruz. Uzaya çıkanlar, tatile gidenler, yakıtı bitince uzay boşluğuna düşenler ama anne sevgisiyle hoop eve geri dönenler:) Hepsi birbirinden güzel 15 adet kitabımız oldu. Hemen kütüphanemize koyduk bile :) Şimdi sıra birbirlerinin kitaplarını okumakta. Belki de sınıfımdan çok güzel bir yazar çıkar. Biz de imzalı bir kitabını almak için sıraya gireriz kim bilir? ❤
Kalite Etiketi Ödüllü Etwinning Projem...
Tohum Bombaları yaptık. Yediğimiz meyvelerin ve sebzelerin çekirdeklerini, tohumlarını nemli topraklarımızla buluşturup toplar oluşturduk. Daha sonra nemli olan tohum bombalarımızı güneşe bırakıp kuruttuk. Yolda ailemizle seyehat ederken elimizdeki tohum bombalarını ormanlara,bahçelere bıraktık vee doğaya birçok ağaç bırakmış olduk. Doğayı seven ve önemseyen çocuklar yetiştirmek çok kıymetli...
Yapmış olduğum çalışmamın Uluslarası Etwinning Projesinde kalite etiketine layık görülmesi bizi çok mutlu etti.
İmza Çalışmamız...
Her şeyin müfredatta yer almasına gerek yok. Kendini doğru ifade edebilen, özgüveni yüksek, yaşam boyu öğrenmenin önemini kavrayan çocuklar yetiştirmek; en büyük hedefimiz...İmza kurallarını öğrendik,kendi imzalarımızı oluşturduk ve süsledik. Ilerde bu günleri hatırlayarak belki de bir iş sözleşmesine imza atacaklar benim de mutlulukla kulaklarım çınlayacak 🙏❤